Cumartesi, Eylül 30, 2006


ESKİDEN ESMER OLUP DA ŞİMDİLERDE SARIŞIN OLARAK ARAMIZDA GEZEN GENÇ BİR BAYAN... RESMİN ÇEKİLDİĞİ ZAMANLARDA SATAN PİST OLDUĞU SANILIYOR... ELİMİZE GEÇEN RESİMDE SADECE BİR ÇATAL VE BİR TABAĞIN UCU GÖRÜNÜYOR... TABAĞIN İÇİNDE NE OLDUĞU BİLİNMESE DE YEDİĞİ ŞEYİN KEDİ ETİ OLDUĞU SANILIYOR... BU KİŞİ ŞİMDİLERDE SARIŞIN OLARAK VE HEM DE BİR KEDİ ADI OLAN SAF VE MASUM PAMUK NİCK'İYLE ARAMIZDA DOLAŞIYOR... ÇOK DİKKATLİ OLUN................!!!!!!!!!

*arkadasım aykut benim hakkımda ilginç bi yazı ve resim yapmış..çok güldüm...

Perşembe, Eylül 28, 2006


öncelikle bir önceki postta kullandığım tıbbi terimleri açıklamadığım için çok özür dilerim...internette pek yok gerçekten açıklaması ama mantıken aynı sayılır;) bu arada tıbbi terim kullanan doktorlardan nefret ederim..kendimden nefret etmeye başladım:(
şimdi hatamı telafi ediiim.....öncelikle bu bir steteskoptur.... *littman marka gri renk tıp dünyasında modadır,ama ben daha önce post'umda gösterdiğim aynı marka fakat son model buzz mavisi aldım;)bu alet her derde devadır...kalp seslerini,mide barsak seslerini akciğerleri dinlerizz....ve de bu bizi hastalıkların ne olduğuna bi adım yaklaştırır!


sonra biz bu steteskopla yaptığımız dinleme işine oskültasyon diyoruzz....

perküsyon ise tamamen ellerimizle hatta bir elimizi hastanın vücuduna koyarken,diğer elimizin orta parmağıyla koyduğumuz elin orta parmağı üzerine vurmamızdır...bu sesle de akciğerlerde,karında herhengi bir anormal oluşum olmadığını anlarızz...

şimdik oldu mu fıstıklar???aslında perküsyonda duyulan sesler de var ama onlara hiç girmiiim,içinden çıkamayız sonna...

Çarşamba, Eylül 27, 2006

türkiyede bir ilk olan sistem sayesinde pediatri bolumunde enfeksiyon servisinde hergün sabah 11-12 sattlerinde usta çırak ilişkisi gibi,hoca nerdeyse oraya koşturuyorum ki 3 haftadır hoca ve etrafındaki asistan,inturn ordusu arasında boğuluyorum,,hiç alakadar olmadığım hastalıklar hakkında tartısılıo ve hoca her seferinde stajyerimize soralım die bana donuyor ve ben de bilmiyorum cevabı verdikten sonra derin bir offf çekiyorum...
bugün de servisten sonra hocaya pek bilmediğim genelde de bayanların narin parmak ve bi okadar da uzun tırnaklarından dolayı çıkaramadığı perküsyon sesini çalıştık...hoca da maşallah bi ses çıkarıyor yani güm güm:))bir de soylemeden gecemiyeceğim ki çocuk hastalarda beyaz onluk fobisi varmış..sevmeye yaklaştığımda ya da hocayla yanına gidip muayene etmeye çalıştığımızda bi ağlıyolar ki sormayın hastane inliyo...ani ilk başlarda içim acıodu susturmak dindirmek istiodum ama artık hiç tepki veremiyorum çünkü çok bunaldım okadar cok cocuk var ki hangisini teselli edeyim:((
perküsyon yaptığımız cocuk da bi neseliydi ki...ama sonradan neşesi sapıtmaya başladı...ben perküsyon sesi çıkaramayınca ve tırnaklarım uzun diince hocadan once tırnaklarını kes dedi ve öğrenci doktor abla diip durdu:)))

Salı, Eylül 26, 2006

...

güneş bu,
bak yine uzaklardan doğuyor..
sabah erkenden
ne bana soruyor
ne de sana
yaşamayı öğrenmelisin
sen de bu hayati doya doya



hayat bu akıp gidiyor
ne beni bekliyor
ne de seni
hadi durma koş, sende
kaçırma bu son geceyi



gece bu,güneş giderken geliyor
o gelirken gidiyor
ne beni aydinlatıyor
ne de seni..
hadi düşün
nasıl aydınlatabilirsin
bu gözlerinden de karanlık geceyi



rüya bu,
bir renksiz televizyon, sadece
uykudan izlenebiliyor
ama nedense , en güzel
yerinde annen uyandırıveriyor



kader bu,
yazılıp çiziliyor
ne beni düşünüyor
ne de seni..
unutma kaderin senin elinde
sen ise kaderinin



saat bu,
bölsen,toplasan,
çarpsan,çıkarsan
altmış dakikadan fazla etmiyor
bu altmış dakika
ne beni mutlu ediyor
ne de seni



biri sana bir sır verse
son saatini yaşıyorsun derse
ne yapardın ne ederdin
bi düşünsene

Cumartesi, Eylül 23, 2006

direksiyon sınav yeri okadar kalabalıktı ki;adını hiç duymadığım bir çok kurs ve pek çok aday gördüm...öyle bir ortamda heyecanlanmamak elde değil..
millet yoldan,balkonlardan,dükkanlardan film izler gibi seni izlio....Allah'tan direksiyon derslerinde hiç bişeye karışmayan direksiyon hocam sınavda elim ayağım oldu ve çok heyecanlanmadan sınavı geçtim....hemide 98'le:)



bayanlara özel direksiyon:

Salı, Eylül 19, 2006

karadeniz bolgesine ozel coca cola kapagi

peşin peşin soluorum üzerine alınan olmasın!!!ben de karadenizli sayılırım artıkk....

Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz "Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. Coca-Cola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Bizde bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. Maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi.
Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir şirket yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına "Başka Şişede İnşallah" yazmayı düşündüklerini söyledi.

Pazar, Eylül 17, 2006

bazı şeyleri takdir etmek lazımm..



walla ne yalan soliiim bu çifti ilk gorduumde çok kızmıştım...kaç senedir demet akalınla beraberdi..ve kavgalarında yaşadıkları evden ayrılıp akabinde demet şenerle beraber olmuştu..demet şener hakkında da önyargılarım vardı..gayet şahşahalı gülüşü ve bildiim çoğu ünlü erkeklerle olan günübirlik beraberlikleri....bu ilişki de uzun sürmez diodum..bu süre zarfında demet akalaın ismi de pop camiasında yavas yavas duyulmaya basladı söylediği iboya itafen ayrılık şarkıları hit oldu ki günümüzde adından oldukça söz ettiriyor...

zaman ilerlio,biticek dediim ilişki için demet şener yunanistan'a bile gidiodu ki ozamanlar her defilede boy gösterip,sinema filmlerinde yer almaya başlamışken...hatta bir röportajda ibo için sütlaç yaptıını çok yanmasın die fırının önüne oturup,beklediinii anlatmıştı çok hoşuma gitmişti nerdeeen nereye....

derken evlendiler ve çok geçmeden bir bebişleri oldu...



ve artık bu aşka inanıyorum....

Cumartesi, Eylül 16, 2006

ehliyet sınav sonuçlarım geldi....sıra direksiyon sınavında;)

Cuma, Eylül 15, 2006

bugün hastadan öykü alırken akraba evliliği yaptınız mı diye sordum. adam "aaa tabii ki akrabayız karım o benim" dedi. :)

Çarşamba, Eylül 13, 2006

çok yorgunum...


bu postu yazmamın nedeni ölmediimi yaşayan bi ölü olarak sizleri kendimden haberdar etmem gerektiğinden yazmaktayım..
3 gündür tabiri caizse anamız ağadı..daha ilk günden hastanede ordan oraya koştuk ki acıktığımızı,wc'ye gitmemiz gerektiğini,oturmamız gerektiğini unuturcasına...pediatrideydim biliosunuz...buzamana kadar 30 hasta görmüşümdür muhakkak,hepsini de muayene ettim ki hep bebekler genelde,en büyük yaş 13'tü...2 hocamız var derslerde başımızda bulunan biri son derece olumlu,dersi ders gibi anlatan,diğeri ise soru soran ve bilemediğinde moralini 0'layan...
arkadaşlar ilk günden stres oldu yaşadığımız bu duruma..bense 2.günün sonunda ağladım..ama bugün moralim çok güzel arkadaslar sanırım iyi olan hoca dersime girdiği içindi..
bugün anjiyografideydik ve 11 aylık bebeğin kalbindeki delik kapatıldı ve soru soran hocamız ameliyatın çok başarılı geçtiğini söyledi..öğleden sonra ise aynı hastayı muayeneye gittik,ve annesi bugün ameliyatı olduğunu söyledi...ben de ameliyatında bulunduğumu,ameliyatın çok iyi geçtiğini,deliğinin kapanmış olduğunu söyledim...okadar sevindi ki anlatamam,gözlerinin içi parladı,duruşu bile değişti kadının,kendine güvenen dimdik biçimde oturmaya başladı...
beni üzen şey ise akraba evliliği sonucu 3 bebeğini kalp sorunları nedeniyle kaybeden annenin 4.bebeğiydi...10 aylık ama yeni doğmuş bir bebek kadar küçüktü...ve doktorlar ameliyat olması gerektiğini,ölüm riskinin yüksek olduğunu söylemişler ve anne bana sordu..napalım diye?doktor olarak bu kesin ameliyat derim ama anne yüreği ne der,onu bilmem..ama yaşarsa da hep sorunlu acı ceken bir bebek olarak yasar ve ömrü çok kısa olur...
siz olsaydınız ne yapardınız?

Pazar, Eylül 10, 2006

eve gelen isimsiz çiçekler..


bu aralar sefgilisi olup da henüz evine hiç çiçek gelmemiş,,biri olaraktan...3.adsız çiçeğini alan Gökçe'yi çok kıskanıyorum....ama bi yandan da onun için üzülüyorum...ailesiyle yaşıyor benim gibi o da ki eve gelen çiçekler genelde evin babası tarafından özellikle de isimsizse hoş karsılanmaz..
gökçeee,sence hangisi göndermiş olabilir?aslında favori listemde birçok kişi var ama ben kolaylık olsun die az ekledim..
gökçeyi bırakaduralım o çiçeklerin sahiplerini bulmaya uğraşadursun,size gelen isimsiz çiçeklerin hangisinden gelmesini beklerdinis?


*ps; erkekler üzülmeyin..bi sonnaki postta da sizin için bir anket yapıcam;)ama isterseniz bayan olsaydım acabaaa,die sorulara cevap verebilirsiniz:))

sobelemece...

bloglarda sobeleme die bi moda çıkmış ve xprodoksit beni de sobeledi...ben de onun sorduu soruları ve cevaplarımı veriorum..şimdi sobeleme sırası bende...o iki kişi seçmiş bu iş için,ama ben kimseyi ayırmak istemiyorum...benim samimiyetime güvenen üstüne alınabilir...

1.ölmeden önce mutlaka yapmak istediğiniz şey?
sakın alınma ama senle alakası yok bu cevabın tekne takıntım yoktur ama rahat bi yolculuk olsun..uçak fena olmaz herhal,ama gezcem tozcam,yemek yicem her yerde ona göre...ee tabi buna bi ömür yetmez..zaman kazanırım ölmeden önce dimi:)))
2.en çok sevdiğiniz tatil yeri?
walla buzamana kadar bir çok tatil yeri gordum,goremediklerim de var ama en iiisi izmir çeşmealtı ve çeşme...
3.en çok sevdiğiniz ve okumaktan keyif aldığınız kitap?
adı aylin...standarize edecek olursak sanırım biyografi türü kitaplar...
4.en çok sevdiğiniz film?
sen de hep bissürü film yazmışsın ama ben bir yabancı bir türk söliiim...bridget jones ve babam ve oğlum....
5.mutlaka görmek istediğiniz ülke nedir?
ingiltere
6.bulunduğunuz şehirde gitmekten en çok keyif aldığınız yer?
tabiki evim ama mekan olarak beyaz ev rastoran..müthiş yemekler var...ama bi de şu kilolar:(
7.hayatta farkettiğiniz ve bir insanda mutlaka olması gereken 3 özellik?
iyiniyet,samimiyet,düzen...
8.bir insanda kesinlikle olmaması gereken 3 özellik?
kendini beğenmişlik,önyargı,ikiyüzlülük..
9.???
9.soruyu yazmamışsın ama olmadı ki şimdi:(
10.hayat biçiminizi belirlerken etkilendiğiniz bir söz?
tam olarak hatrlamıorum ama sanırım soyleydi;merkezde ben varım.beni mutlu eden etrafımda yer alır..ama beni üzeni halkamdan çıkarırım...önemli olan bnm mutluluğum...
11.hayatın size öğrettiği en iyi şey nedir?
doru soyleyenin 9 koyden kovulacaını bilsen de gene de dogrulardan ve dogrularından sasmamak...insanın iç huzuru gibisi yoktur...senin tatlı hatırın için buu soruları cevaplandırdım ona göre kıymetini bil;)

Cumartesi, Eylül 09, 2006

okul alışverişi;)


bugün alışveriş yaptım...tam olarak alışveriş sayılmaz ama aldım bişeyler işte...temel ihtiyaçlar da diyebiliriz..olmazlarsa olmazlar benim ve tüm sınıf arkadaslarım için...
*her hekimin ihtiyacı Littmann
steteskop(doktora gittiğinizde yapılan rutin sırtınızı açın ağzınızdan derin derin nefes alın ve verin'de kullanılan sırtınıza her dokunduğunda buzz etkisi yaratan nesne) aldım...fiyatları değişebiliyor..130,125 die duymuştum..ben 110'a aldım hem de çok orjinal renkler vardı..normalde siyah,gri,bordo,mavi olurdu..en çok da gri alınırdı ki ben gri almayı düşünürken listeye buz mavisi ve turuncu da eklenmiş..mavi beni büyüledi....yanında bir de yeni önlük hiç fena olmadı...


*hehe biraz da vintage'lık yapmak lazım:)))) bana bol bol lazım olacak tus'a yönelik pediatri...uts serisini hazırlayanlardan Allah razı olsun..koca koca textbookları özetlemişler bizim için...çok kolay anlaşılır bir dilde en önemlisi de boğmadan;) aynı ayakkabının çok benzer bir modelini elle'de gormuştum arka tarafındaki fırfırlara bayılmıştım..ama topuğu hiç rahat diildi...deniince bi o yana bi bu yana sallıodu..krem rengi de vardı,ama modeli bunda gorunuodu en ii...gelin görün ki benim gardrobumda hiç h.rengi yoktur..şimdi pantalon,etek,çanta almam gerekecek:((



*eee okadar kitap aldık dimi?eee aklımıza girsin die napıoruz defterimize not edioruz..önce çiçekliyi beğenmiştim ama sonra mavi defteri gorunce blogum aklıma geldii..aaa onun renginden dedim ve ikisi de benim oldu...


*p.s aslında bugün kurt dökme günüm olmalıydı ama malesef etkinleşip de bi plan yapamadık...artık ümitlerim yarına kaldı ki ben pazar akşamları bişey yapmayı hiç sevmem çünkü aklım sabahta kalır...sabaha nası uyancam die:((

Cuma, Eylül 08, 2006

ya kaybolursa?


işte bir önceki postta ifade ettiiim notlarım herseim..şu ortada olan küçük bloknot kaybolursa hapı yuttum bilesinizz..toplantıda blok için ayrı ayrı onları alıp.blok sonunda teslim edeceimizi ve pratik,teorik derslere katıldıktan sonra onları hocalara yoklama olarak imzalatmamız söylendi..ya ben kaçkapa uğrarsam..."tamammmm çantamı all ama rehberimi veeeer..o olmazsa kalırım çünküüü" mü diicem???

bekleyin bebişler pamuk ablanıs geliorr...

aslında başlık şu anki ruh halimle uyuşmuyor...sanırım bende çoklu kişilik bozukluğu var...bi yanım umutlu bi yanım ise olabildiğine karamsar...napçam allam ya bana yardım et...dün dua ederken bu sene adına bir dilek tutmamıştım...
okulun 11inde açılacağını duyurmasına rağmen, bugün son duyuru gereğince toplantıya gittik..task tanıtımı yapıldı bi güzel..ya arkadaslar kusura bakmayın ama task'ı da sonra anlatıcam size bildiiim kadarıyla...gecen seneden kalanlarla beraber 120 kişi olduk..bu sene hastaneye geçios,4 bolum war;pediatri,nefroloji,gastrointestinal sistem,solunum dolaşım...
bilin bakalım benimki hangi bolum?tamam tamam soliiim,pediatri...anneme gore ben çocukları çok sevdiimden pediatri bana kolay gelirmiş...tamam annecim bebekleri çok severim ama biz hastanede bütün gün agucuk mugucuk yapmıcaz ki...öğrendiklerimizi o zavallıcıklar üzerinde uygulayacazz...ya zarar verirsem die çok korkuorum..kıyamam onlara benn...
esat başka bolumde,onun programını tam olarak bilmiorum ama benim programım sabah 8:30dan ,15:30'a kadar full..sadece 12'den 1'e kadar öğle aram var...ve her hafta cuma da o haftayla ilgili sözlü war:(
sanırım bundan sonra bilgisayar karsısında dolayısıyla sizlerle de gecirebileceim vakitler kısalacak...çok üzgünüm..inanın bukadar nette vakit harcamazdım..blog olayına girip de yeni arkadaslar olunca kendime minik bir dünya daha kurmuştum sanal ortamımda...
offffffffffffffffffffff....ne bu böyle bunalım bunalım ya yeter!!!bu haftasonunu iple çekiorum..bir an önce c.tesi olsun ve akşama gideim şööle güzel bi mekana vur patlasın çal oynasın,kurtlar dökülsün...p.tesiye güzel güzel rahatça gidilsin...derslerde başarılı olunsun...hastalara yazık olmasın:( fotolarımı da ekliiiim bloguma da arkadaslarım gorsun unuttum solemeyi;)
*p.s kırmızı dosya benim(bana güç versin die), mavişi de esat'a aldım..malum o şimdi yollarda kardeşini okula goturdu kayıt için..abi olmak kolay diil;) bana verilen programı da yaydım bi güzel..fosforlu kalemi de kendime aldım;)bu arada dosyalar hastalar için..cumaya kadar bir hastayla ilgilenip,kayıtlarını tutuorus dosyada ve cuma da o dosyadan sozluye tabii tutuluorus...

öpüldünüs şekerler...

Perşembe, Eylül 07, 2006

Berat kandiliniz mübarek olsun...


öncelikle tüm islam aleminin Berat Kandili'ni kutluyorum...az önce Esat'la konuştum;bu gece bu sene doğan ve ölenlerin kayıtlarının tutulduğu geceymiş..babannesi öyle demiş.
valla..bir mesaj bile okadar çok mutlu kılıyor ki beni özellikle kandiller ve bayramlarda...buzamana kadar cep telefonumda biriktirdiim mesajları sizlerle paylaşmak istedim...şu an bitane geldi bile...hadi şimdi gelen mesajı da yaziim ilk...

*bu gecenin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretinize, sıcaklığı yuvanıza dolsun,kandiliniz mübarek olsun...

*bahar gülde,sevgi gönülde,vefa dostta güzeldir.güllerin solmadığı,dostların unutlmadığı,gönüllerin bir olduğu nice kandillere,kandiliniz mübarel olsun...

*Allah'ın rahmeti seninle olsun.Gönül güneşin hiç solmasın.Yüzün aydın,kalbin nur ile dolsun.Makamın firdevs,kandilin mübarek olsun...

*Resulullah uykuda ziyaretçiniz,hayatta klavuzunuz ,gönülde sevdiğiniz ,nefeste kokladığınız kederde sabrınız olsun,kandiliniz mübarek olsun...

*Yılların yaprak misali döküldüğü sevginin eridiği,insanın özdeğerlerini yitirdiği şu alemde güzelliğini kaybetmeyen nadide dostların kandili mübarek olsun...

*Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi duaların hayat bulduğu bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle kandilimiz mübarek olsun...

*Bu gece üzerine ay yerine güneş doğacak,kalbinin berraklığına parlaklıkkatacak,bu geceden nekadar çok faydalanırsak geleceğimiz de okadar aydın olacak..kandiliniz mübarek olsun...

*Avucunuza melekler,gözbebeklerinize kelebekler konsun,gönül bahçeniz çiçeklerle,hayatınız güzelliklerle dolsun..kandilimiz mübarek olsun...

*Hayatı yenecek kadar güçlü,hayattan beklentileri olacak kadar umutlu,umudu yitirmeyecek kadar inançlı ve mutlu olacak kadar gülmen dileğiyle iyi kandiller...

*Gönül gözü görmeyen can gözü neylesin,dünyada dönmeyen dil mahserde ne söylesin.Mevlam kalbinizi nur,ebediyetinizi cennet eylesin.kandiliniz mübarek olsun...

*Şimdi karlı yamaçları umutla tırmanma zamanı dualarla buz tutmuş kalpleri ısıtma zamanı,yol bizim dualar hepimizin olsun..kandilimiz mübarek olsun...

*p.s bu arada kolum koptu..kıymetinizi bilin;)

Çarşamba, Eylül 06, 2006

sadece avuntu mu yoksa gercekler mi?


Kadınlar ağaçtaki elma gibidir. En iyileri en üst dallarda bulunur. Erkeklerin çoğu düşüp incinmekten korktukları için üst dallara uzanmak istemezler. Onun yerine yere duşmuş çürükleri toplarlar çünkü onları elde etmek daha kolaydır. Yukarıdaki elmalar ise kendilerinde ararlar sucu ve sorarlar nerede hata yapıyorum diye. Aslında gerçekten hatasız ve muhteşemlerdir.Sadece doğru erkeğin ortaya çıkıp cesaretini ve yüreğini toparlayıp o üst dallara ulaşmasıdır bütün olay.
Bunu iyi elma olan bütün kadınlarla dalından toplanmış olsalar bile paylasın.


Erkekler ise... Erkekler ise iyi birer şarap gibidir. Koruk olarak başlarlar, mayhoş ve tatsız. Kadınlar tarafından canları çıkana kadar çiğnendikten sonra ancak bir yemeğin yanında gidecek kadar tatlanırlar


*bu yazıyı eline halen erkek eli değmemiş bir arkadaşımda gördüm..bu yazıyla avunuyordu canım benim...hoşuma gitti...sözüm meclisden dışarı arkadaşlar peşin peşin söölüyorum kimse üstüne alınmasın ona göre...

Salı, Eylül 05, 2006

bayıldıım foto oyunları:)))

walla dijital foto makinesi aldıım günden beri fotoğraflara yönelik ilgim maksimum seviyede...ki uzun zamandır fotoğraflarla ilgili program sitelerini elimde tutuyordum hepsini bir arada sizlerle paylaşabilmek için..bi ara photoshop'la ilgileniodum..baya da ilerletmiştim bu işi ama,indirdiim programın kullanma süresi 1 aydı..o yüzden su an kullanamıyorum ve elime gecer gecmez sizlerle paylaşıcam...
*
bu sitede öncelikle çok kısa bi alan doldurarak üye olmanız gerekiyor,sonra da fotonuzu upload edip run diin ve sonunda yüz tipinizin hangi ünlüye benzediini görün...benimki eva longoria çıktı ki kendisi çok hoş bir hatundur...ayrıca listede %'liklerle belirtio kimlere benzediinizi charlize theron,kate winslet gibi ünlüler de mevcut:)
*
bu sitede fotoğrafınızı upload ettikten sonra yan taraftaki bölümden istediiniz yaşı seçip,bebeklik,çocukluk,yaslılık,ergenlik,zenci vs.hallerinizi görüyorsunuz..yaşlılık çok korkutucu:((
*
bu site ise ilk bulduum ve cok eglendirici bi site..fotonuzu upload ediosunuz,gösterilen talimatlara gore yuz kısmını kesiosunuz ve de önceden sectiiiniz komik resmin bas kısmına monte ediliyor..hatta müzikle oynatılıyor...
arkadaslar cok özür dilerim ama eklemek istediğim bikaç siteye ulaşamadım şu an... umarım bukadarı şimdilik yeterli olur..
eğer sormak sitedikleriniz olursa lütfen çekinmeden paylaşın:)

Pazartesi, Eylül 04, 2006

pepino muuuu o da ne???


eweeet yaklaşık 3 hafta önce annemden duymuştum bunu...evimizin baş hekimidir kendisi...bütün sağlık programları takip edilir ve yararlı ne varsa hepsi araştırtılır(bana) ve sonunda temin edilir...
internetten edimdiğim bilgilere göre pepino; ana vatanı Peru olan,patlıcangiller ailesinden(ben domatesgillere benzetmiştim ama?),ve de bissürü şifası olan kavun aromalı bi meyve...
yararlarından bahsedecek olursak;
-hemofili rahatsızlığına
-eklem romatizmasına
-kemik erimesine iyi gelmekte
-kolestrolü düşürmekte
-çocuklarda kemik gelişmesini sağlamakta imiş...



kokladım ve tattımm.genelde böyle tropikal meyvelere yabancı olduumuzdan babam mesela "ne yicem bunu ya,kavun yerim o daha tatlı" dedi...tabiki yararlarını duyan annemin isteği ve de merakımızdan aldık..fiyatı da 2 milyon,,bir tane aldık ve bereketliymiş de bir tabak doldu walla kesince...

Pazar, Eylül 03, 2006

bafra'ya gittimm bugün:)))


e dünkü ilan-ı aşktan sonra bi devam gelmesi gerekirdi herhalde:)
ben de naptıııım,bafra'ya gittiim...
bu arada konudan konuya atlayan biri olarak,,Oktay Ahmed'in
mutlulukla
ilgili yazısını gördüm...düşündüm ben nasıl mutlu olurum..okadar küçük şeylerle mutlu oluyorum ki...mesela dün bir bardak aldım,dünden beri masamda duruyor,,yıkayıp kullanmaya bile kıyamadım..hatta dünden beri düşünüyorum bloguma eklesem mi die....bi fırsatını buldum sonunda..başardım:))
bafra'ya gidilir de meşhuuuur Bafra pidesi yenmez mi?anlatılmaz walla,yaşanır..pide ne demekmiş orda öğrendim ben...pidenin makbulü çıtır çıtır olanmış...



pideden sonra içilen ikram çaylarının tadı da bi başka güzel oluo:))





e bi de Bafra'nın meşhuuuur dondurması da vardır ama dondurmaya bi yumulmuşum ki,fotosunu çekmek ancak yedikten sonra aklıma geldi:))))
bi de bafra'da ne yaptıım...direksiyon salladım parkurda malum 23-24 eylül sınav var..bizimkisi de maşallah kasap gibidir..öğretsin dedik..demez olaydık..arkadaşlarım anlatırdı,,babam öğretirken böle kızıyo, yok şööle bağırıyor..bizimki de aynen yani..kardeşi bile kaçıomuş ondan "aman abim öğretmesin" die...ilk kavgamızı da pistte ettik..
-ne bağırıon yaws.
-ama sen de her hatana bi bahane bulma..
-kurstaki hocama da aynını yapıodum ama hiçbişi demiodu
-kurstaki hocan sana asılmış,yazmış da ondan
-aaaa ozaman sen beni sevmion mu?
-ooooopss...
durum 1-0...menapoz aplanız önde:))

Cumartesi, Eylül 02, 2006

işte kafamı çok karıştıran o sorunun nedeni...

eweeeeeeet...bi önceki postumda baya bi karıştırmıştım herkesi...ve laf olsun die deil de gercekten kafamı kurcalayan bi soru olduğu için paylaşmıştım sizlerle...biraz fazla özel olmuştu ama....yabancı deilsiniz hadi:)
eski sevgiliden arkadas olmaz,,eeee napıoruz ozaman tam gaz ileriiiiiiiiiiiiiiiiiii.....eski sevgilim yeni aşkım esat üzülmüştü bi önceki post'u görünce...umarım şu an o üzüntüsünü de unutur ki elimden su an için daha büyük bi jest gelmiyo...





esatttt seni çok seviyorum....