Cumartesi, Nisan 28, 2007

duygularınızı ifade etmekten korkmayın buna ağlamak da dahil olsa...

son stajımı almaya başladım 2.hafta bitti.endokrin-üroloji-nefroloji alıcaz 3'er hafta ve toplam 9 hafta sürecek.15 haziranda da staj sonu sınavı.ve tatil:))
ilk haftam kötü başladı..endokrindeki hoca bana taktı.10 kişilik grupta bir bana bir de başka bir arkadaşam sürekli soru sormaya başladı ve de arkasından iğneledi "doktor hanım sanki burda bulunmak istemiyor kaçmak istiyor,sıkılıyorsunuz."tamam dediklerinin birazı doğruydu ama orda bulunmak istemememin nedeni yanlış anlaşıldığım ve sürekli bana soru sorulmasıydı.stajın ilk haftaları doyasıya boşlamak ve gezmektir,staj sonuna doğru eve kapanılıp,çalışılınırdı.ama sağolsun hoca ve bana yöneltilen soruları yüzünden her gün ders çalışıyordum korkuyla.
2.hafta yine hocanın bana sorduğu sorularla cebelleşirken,bir soru sordu ve cevabını soledikten sonra "hımmmm bilmiyorum dedim" ve kendime kızdım çalışıp da sorularına cevap veremediğim için.vay sen misin efendim bunu söyleyen.hoca ne o oyle biliyorum tabi bilmediğini,bilmiyosun bi de bilmiyorum diye dudak büküyorsun,saygısızsınız demez mi.her insanın hayatta çok değer verdiği,hassas olduğu konular vardır.saygı da benim için öyledir.başımı öne eğdim ve elimde olmadan benim musluk açılıverdi şıp şıp şıp şıp.hoca diğerleriyle muhattap olmaya başladı onlara sorduğu soru ve cevaplarla ders sürüyordu ve hoca beni farketti sonunda.isterseniz dışarı çıkıp bir dolaşın öyle gelin dedi.
ben de madem hoca farkına vardı ağladığımın nedenlerini de bilsin istedim ve musluk sadece usul usul akıtırken,şimdiyse derin hıçkırıklarla hocam siz beni ilk günden yanlış anladınız,ben derste bulunmak istemesem devamsızlık hakkımı kullanır gelmezdim,derste gergin gorunmemin nedeni soru sorulup bilememe korkumdan ve orda bilmiyorum diye takındığım tavır kendimeydi,çalışıp da onu bilmememeydi.sizle alakası yoktu çünkü ben sadece kendime kızıyordum.hoca da ama ders çalışmadığınız zaman size kızmıyacak mıyız biz uğraşıyoruz burda çalışıyoruz takdir edin lütfen diyordu.tamam hocam ders çalışmadığımız zaman kızın,tambel diyin ama saygısızlık çok ötü birşey demeyin lütfen dedim.hoca da hala biraz dolaş istersen sakinleş diyordu,ben de masada dosyama yonelip,dersten çıkıp gitmek istiyordum sakinleşecek gibi değildim.sonra hoca beni salmadı ve odadaki lavaboda yüzümü yıkadm.hoca durumun kotu olduğunu anladı ve esprilerle durumu kurtarmaya çalıştı doktor hanım ağlıyorsunuz diye size soru sormayacak değilim.diğerlerine soru yoneltmeye başladı,o diğerlerinin hali de çok trajikomikti herkes sus pus hocayla benim halime şaşırmış pısıp kalmıştı çıt çıkmıyordu.bana dondu doktor hanım size soru sorabilir miyim diye.sorun tabi dedim napimm.sakinleşmiş,hıçkırıklarım durmuştu ama benim musluk hala hafif hafif damlatıyordu.
2.hafta hemen ders programına baktım.budan sonra ne olacaktı hocanın tutumu?hoca bana artık hiç soru sormuyor seçtiği yeni kurbanlarına soruları yöneltiyordu.haftanın 2.dersi hoca tam dersi bitirirken kız o gün ne çok tepki verdin öyle,ama sonradan düşündüm eğer gercekten o hareketi bilerek,isteyerek yapsaydın ben saygısız dediğimde yuzunu asar oh hocaya laf soktum der otururdun,ama bilmeden istemeden iyi niyetle yaptığın bir hareket oldugu için çok üzüldün çok tepki verdin yanlış anlaşıldığın için dedi.Allah'ım hoca beni anlamıştı sonunda.ama eğer ağlamasaydım beni yanlış anladınız deseydim anlamazdı yine yanlış anlardı.insanlardaki ön yargıyı kırmak o kadar zor ki...
artık hoca herkese soru soruyor,bilmeyince kızmıyor,espriler yapıyor,grup arkadaşlarım banaçok şey borçlu olsalar da arada yaptıkları senin gözyaşı bezlerin hipertrofik(büyümüş)esprileriyle beni kızdırıyorlar:(
bi ağladım devrim oldu uleyn ne insanım yahı;)hocayla 1 haftalık devrim haftamız kaldı.sona başka bölümlere...

Cumartesi, Nisan 14, 2007


Bugün hakkımızı demokratik olarak ifade edeceğimiz,birlik olmanın verdiği güçle Cumhuriyetimize sahip çıkacağımız güzel bir gündür.Ankara'da olamadığım için desteğimizi balkonumuza astığımız şanlı Türk bayrağı ile gösteriyoruz.Sevgilerle...

Pazar, Nisan 01, 2007

1 nisan sakalarına gelmeyin!!!




Söylemedi demeyin! şaka yapın amaaa sakın şakalanıp da yemeyin!!

Tüm dünyanın ''şaka günü'' ilan ettiği 1 Nisan'da Türkler de boş durmuyor!!!
Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Gökçe beldesindeki köylüler, geçen sene 1 Nisan'da gazetecilere 'füze düştü' şakası yaptı. Köylü gençler gazetecileri telefonla arayarak, 'Beldemizin kırsal kesiminde büyük bir patlama oldu. Galiba füze düştü' istihbaratında bulundu. Haberi alan gazeteciler ilçeye 20 kilometre uzaklıktaki beldeye akın etti.
Kahvehanede kendilerini karşılayan belde halkına, 'Füze nereye düştü? sorusunu yönelten gazeteciler, 'Unuttunuz mu, bugün 1 Nisan!'' diye seslenirken muhabirlere de ''acı acı gülümsemek'' düştü.
Geçen yıl Van'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü törenlerine katılan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise ''şakazede'' olacağından habersiz Ferit Melen Havaalanı'na indi.
Çelik'i karşılayan gazeteciler, ''Sayın Bakanım, az önce önemli bir gelişme oldu ve Saddam Hüseyin, Türkiye'ye sığındı. ABD ve müttefik kuvvetler ise Irak Savaşı'ndan geri çekildi. Bu konuda düşüncelerinizi alabilir miyiz?' diye sordu. Bakan, çevresindekilere, ''Biz uçaktayken mi bu gelişme oldu?' diye heyecanla sordu ve ekledi: ''İlk defa sizden duyuyorum. Çok güzel bir gelişme, sevindim''
CHP Van Milletvekili Mehmet Kartal'ın, ''Sayın Bakanım 1 Nisan şakası olmasın'' demesiyle durumu farkeden Çelik, şakaya muhabirlerle birlikte güldü.
*ben iyiyim,iyi olmaya çalışıyorum bu aralar 2 hafta sonna olan staj sonu sınavım için ders calışmam lazım!