Çarşamba, Ağustos 15, 2007

şimdi izleyeceğiniz videoda ise ;


Emirhan'ın dedesi;sürekli oyna oyna diyerek,arada da bezli poposuna teklemeler atan biraz haşin biri.sürekli kulağınıza gelen gelen ringa ringaa,çıkı çıkı-tıkı tıkı gibi müzik sesleri ise biraz müziğe yatkın biri olduğunu gösteriyor..

Abisi enes..

sesini duyup bedenini gördüğünüz anneannesi

sesini duyduğunuz,çekimi yapan ben Menapozz;)




5 yorum:

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

haha,ben de sana "bu tatlı şey yeğenin değil kuzenin" diyecektim ama sen demişsin..)

aay yerim ben onun kabak kafasını,maşallah,maşallah..))

canikom, ben iyice tıp düşmanı ilan edeceğim kendimi. sen etmeden.:)
şimdi o abisinin ki normal kıskançlık.o da daha küçük aslında. dikkati kendi üstüne çekmeye kalkması normal.
tamam hiperaktiflik diye bir hastalık var.
ama ruhu gayet doğal olarak özgürlük,koşmak oynamak isteyen çocukları tıkmışız,küçücük dairelere.bakıcı eline.
(senin yeğeni bilmiyorum tabi)
ondan sonra hepsi hiperkatif!!!
hadi canım!
bak bunu biryerden okumadım,tamamnen kendi tezim ama sen araştır.:))
yani şunu araştır:
son yıllarda bol bol kalp krizinden orta,lise talebeleri çocuklar öldü böyle birden. hep medyada gördük bunları.
bi araştır bakalım,bunlar hiperaktive hapı içirilmiş çocuklar mı????
bence büyük çoğunluğu öyle.
aaay doktor olarak bir tek seni seviyorum ben.:)))
birşey daha diyeceğim. Rahmetli Ayhan Songar'a sormuş biri: hangi alanda ihtisas yapayım diye.
o da: "eğer iyi doktor olmak istiyorsan pratisyen kal" demiş. çünkü o zaman her yerinden anlarsın hastanın, o bakımdan yani.))
sen hangi alanı düşünüyorsun?
öpüyorum seni.:)

DRNEFES dedi ki...

ewt o bizim sarı kabagımız..görsen sapsarı saçları paspamuk teni var yumuoş o yumoşş..
tabiki normal kıskançlık ama bizimki küçüklüğünden beri kontrol edilemeyen bir enerjisi var..yani kotrolsüz güç diyorum..durmak bilmiyor çocuk..yani etraftakinleri de huzursuz ediyor..sonuçta çocuk bu düşer kalkar die peşinden koşturursun ama bunun enerjisine yetişebilmek ne mümkün..sen şimdi şöle diosun yaramaz çocuklara hiperaktif dediklerini aslında öyle değil.
hiperaktivite yanında dikkat bozukluğuyla gelişim geriliğiyle seyrediyor.bu çocuk şu an ilkokul 2ye gecti ama konuşması bile hala tam değil,çok geç konuştu okul başarısı da bir hayli düşük.nedeni de bu çok aktifliğin beraberinde olan dikkat eksikliği..bu çok önemli yani ilerde büyüyecek bu çocuk ama düşünsene içi kıpır kıpır yerinde duramayacak,masa basında oturamayacak derslerine çalışamadıgı için de biyerlere gelemeyecek..
ben tanısını taa tıpa başlamadan koymuştum ama beni dinlemedi yengem.sonraysa bu sene gitti ve su an hem konuşma eğitimi alıyor hem de ilaçlı tedavi.okadar seviyor ki oo gittiği merkezi,okula orda gideyim diyor,diğer okula gitmek istemiyor..çünkü o çocuk onun ihtiyaçlarına göre ders yapıldıgının farkında..yani biz Allah'tan durumu önceden anladık biraz gec kaldık daha erken olsaydı daha iyiydi ama malesef..
bakıcısı yok ve evleri de tam bir köy evi 2 katlı istediği yerde koşabilir yani sınırı yok..

sen nerden biliosun hiperaktivite hapı içtiklerini yaww..kendi tezinmiş şimdi gördüm..ii araştıralım bakalımm..ama keşke ooole demeeseydin bi araştır sence niye deseydin..seni mi kırcam madem sen doktorların arasından sadece beni seviosunn..
walla ben pratisyen olmayı hiç istemiyorum çünkü masa basındaki menurdan farkın kalmıo..düşünsene bi koskoca bir varlık insan bütün organları sistemleriyle ve her brans bununla ayrı ayrı ilgileniyor..pratisyenler herseyden üstünkörü anlıyorlar işin doğrusu bu..o yüzden ben kadın dogum ya da dahiliye düşünüyorum..haksız mıyım şimdi?

DRNEFES dedi ki...

saliha ablacımm;henüz tam emin olmadan anlatmak istemedim ki bu işler biraz da usta çırak ilişkisi güzel bir yazı bulmak istedimm sana iletebilmek için..her ilacın oldugu kadar hiperaktivite ilaçlarının da yan etkisi var muhakkak..ama yarar zarar oranı die bir tabir vardır tıpta..yararı zararından bin misli fazladır..çünkü bu hastalıgın tedavisi ilaç + davranıs tedavisidr..istersen bir tarat hiperaktivite sitelerini ailelerin neler yasadıkları nasıl bu mücadeleyi sürdürdüklerini göreceksin..
buldugum yazıda da ani ölümlerin nedenleri yazılmış ben zamanında sadece hiperaktivite üzerine yazılan kitapları da okmuş ilaçlara bakmıştım ama o derece ani ölüme neden olacak bir etkisini hatrlaıyordum..işte buldugum yazı;)

35 yaş ve altındaki gençlerde spor yaparken ani ölüm, nadir görülmekle birlikte en sık kalbe bağlı nedenlerle yaşanmaktadır. Her yıl ortalama 100 binde 2,1 oranında kalbe bağlı ani ölüm gözlenmektedir.
Gençlerde kalbe ait ani ölüm nedenleri, şöyle sıralanabilir:

* Halk arasında kalp krizi olarak bilinen, kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanma ile seyreden miyokard infarktüsü,
*Kalp kasında orantısız aşırı kalınlaşma olarak tarif edebileceğimiz hipertrofik kardiyomiyopati veya aşırı incelme ve kalp yetersizliği ile seyreden dilate kardiyomiyopati,
*Çeşitli ritm bozuklukları ve bunlara yol açan hastalıklar (Aritmojenik sağ ventriküler kardiyomiyopati,WPW sendromu, uzun QT sendromu vs)
*Kalp kasının viral veya başka sebeplere bağlı iltihaplanması (Miyokardit)
*Kalbi besleyen koroner damarların doğuştan anormal olması
*Aort damarında yırtılma
Gençlerde spor yaparken ani ölümün önlenebilmesi mümkün müdür?
Bu soruya yanıtımız, sportif aktivite planlandığında öncesinde belli tarama testleri yapılırsa,'büyük oranda evet' olacaktır.

Tarama testi gencin ve ailesinin kalp-damar hastalıkları açısından sorgulanması, basit bir fizik muayene, kolesterol yüksekliği, diabet gibi risk faktörleri açısından yapılan kan tahlili ve elektrokardiyogram (EKG) değerlendirmesini içermektedir.

Fizik muayene, kan tahlili ve EKG testlerinde anormallik saptanan veya ailesinde, özellikle anne, baba ve kardeşlerinde kalp hastalığı veya ani ölüm öyküsü bulunan gençlere ise ekokardiyografi, efor testi ve 24 saatlik EKG kaydı (Ritm Holter) gibi daha ileri tarama tetkikleri uygulanmalıdır.

Bu basit, ucuz ve ağrısız tetkikler sayesinde yukarıda bahsettiğimiz hastalıklar veya riskler büyük oranda saptanabilmekte ve önlem alınabilmektedir.



Uzm. Dr. Ela ŞAHİNBAŞ KAVLAK
KARDİYOLOJİ UZMANI


* ayyrıca genclerde kalp krizi daha öldürücü..bunun da nedeni yaş ilerledikçe sayıları artan kollaterallerin(yani budamarlar iki damar arasında bulunup kanlamayı arttırıyorlar)genclerde daha az olması ve dolayısıyla kalp kasının daha az kanlanması..bu da benim bilgilerimden...

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

tatlım bak yanında dikkat eksikliği varsa öğrenme güçlüğü varsa;haklısın bu tam hiperaktive. çünkü bu konuyu vaktinde bende çok araştırdım. oğluma da konmuştu.
dikakteksikliği çok onda.
( bu arada doktor bana hiperaktivin öndegidenisensin demişti)
kardeşim de de öğrenme güçlüğü vardı. ben o zamandan araştırmaya başlamıştım. Birde birdergide çocuk terbiyesi konusunu yazıyordum,o yüzden de araştırmıştım.yok oradatıbbı kötülemedim))
öğrenme güçlüğünün sebeplerinden biri çinko eksikliğiimiş.kardeşimin lisyei bitirdikten sonra bütün saçı kaşı ,ay bütün kılları döküldü işte. şimdi 42 yaşında hala yok. ve çinko tedavisi yapmışlardı ona.
dün dişcimle konuştuk,o da doktorları sevmiyor.:)))
çocukların öyle ölümüiçin,yarışatı şeklinde sınavlar için yetiştirmelerini sebep olarak düşündüoda. benimkiile birlikte yani. verdiğin yazıyı okudum. doğrudur,ama bu kadar çoğalmasında -her yaramaz çocuğa o hapı içirdiklerine ben bizzat şahidim- bu sınav stresinin ve hapın o yazıdaki sebepleri iyice tetiklediğini düşünüyorum.:)
ayrıca o sarıkafayı benim yerime de yeeee.:)))

DRNEFES dedi ki...

yağmurlu saliha ablacıım;şaşırmadım dişçilerin bizi sevmemesine..çünkü genelde dişçiler doktorları sevmez ki pek çok dişçi var etrafımda onlar da zamanında tıbbı çok istemiş ama puanı yetip de girememiş kimseler..
ayrıca Saliha ablam;nie sewmion bakem sen doktorları???doktora gitmeyi sevmeyen duydum da doktor sevmeyenini ilk defa duyuorum..hastalanınca gitmio musun doktora?bunu inan bu meslekte oldugum için solemiorum ama okadar yüce bir görev ki..insan hayatı senin ellerinde..
gereksiz yere o ilaçları içirenlere iğne yapmak lazımm..ben orda bu sınav için çocukları at gibi koşturalım demiorum ama bişeyler ögrenebilmesi için de masa basında oturabilmesi lazım..